DAĞIYLA YAYLASIYLA NE GÜZELDİR BENİM MEMLEKETİM
  Gelenek ve Göreneklerimiz
 

TOKAT İLİMİZDE EL SANATLARI

Türk Milleti’nin asırlar boyunca meydana getirdiği halıları, kilimleri, cicimleri, zilileri, heybe çuval ve torbaları, hasırları, bakır pirinç ve tunç işleri; güğüm, bakraç, lenger gibi mutfak araçları, kuyumculuğu, tesbihçiliği ve kahve takımları, boncuk işleri, hamam takımları, çanak ve çömlekleri, testileri küpleri vs. yüzyıllar boyu yapıla gelmiş hemen hemen hepsi birer sanat eseri haline gelmiştir. Bunların biçimleri, üzerindeki renkler ve nakışlar, yapılışlarındaki incelik ve zerafet sanat sevenlerin ilgisini çekmekte ve hayran bırakmaktadır. İlimizde halen devam eden el sanatları şunlardır;

  1. Yazmacılık
  2. Bakırcılık
  3. Torak seramikçiliği
  4. Dericilik
  5. Saraçlık
  6. Çarıkçılık
  7. Mutaflık
  8. Semercilik
  9. At arabacılığı
  10. Nalıncılık
  11. Yayıkçılık
  12. Zurnacılık, kaval yapımı
  13. Urgancılık
  14. Süpürgecilik
  15. Sele-sepet örmeciliği
  16. İğne oyacılığı
  17. Halıcılık
  18. Kilim, cicim, peşkir, çarşaf dokumacılığı
  19. Hasır dokumacılığı
  20. Kumaş dokumacılığı

YAZMACILIK

Orta Anadolu’nun uygarlık yönüyle zengin olan Tokat ilinde, yazmacılığın 600 yıllık bir geçmişi vardır. Yazmacılığın yapıldığı Anadolu kentleri arasında ise Tokat’ın ayrı bir yeri vardır. Yazmacılık geçmişte türünün en güzel örneklerini Tokat’ta vermiştir. Evliya Çelebi Tokat yazmaları için “Beyaz pembe bezi Diyar-ı Lahor’da yapılmaz. Güya altın gibi mücelladır. Kalemkar basma yüzü, münakkaş perdeleri gayet memduh olur” der ve övgüyle söz eder. Türk El Sanatları içinde çit, yemeni, çevre, çember deyimleri ile tanıdığımız yazma yıllar boyunca kadınlarımızın baş örtüsü olmuştur. Türkülere ve manilere konu olan yazma, bir Almus türküsünde sarı rengi ile dikkat çekerken, bir maninin sözlerinde desen ve çiçekleri ile dile gelir.

Başındaki yazmayı da
Sarıya mı boyadın?
Neden sarardın soldun da
Sevdaya mı uğradın?
Başındaki yazmanın
Çiçekleri solmaz mı ?
Kız açsana yüzünü
Biraz görsem olmaz mı?

 

Anadolu’nun yemyeşil, şirin bir ili olan Tokat’ta “Karakalem” ve “Elvan” olmak üzere iki tip yazma basılmaktadır. Desen ve kompozisyon yönünden doğal bir görünüş hakim olan Tokat yazmalarında doğadaki motifler özelliklerinden hiçbir şey kaybetmeden, stilize edilerek kalıp üzerine aktarılmıştır. Tokat’ın karakteristik motifleri, tüm özellikleri ile birlikte yazmalara yansıtılmış, doğadan alınan bitkisel motifler, çiçek ve meyve motifleri kalıp ustasınca başarılı bir kompozisyon içinde kumaş üzerine aktarılmıştır. Meyve çeşidi bol olan Tokat’ın bu özelliği yazma desenlerine konu olmuş, elması, üzümü, kirazı ve çiçekleri motifler halinde yer alarak desenlere kaynaklık etmiştir.

Desenler, ağaç kalıplara kalıp ustasınca bir nakış gibi işlenerek aktarılır. Kalıp oymacılığı sabır ve el becerisi ister. Herkes yazmacı olur ama, kalıp ustası olamaz. En güzel kalıplar ise ıhlamur ağacından oyulur.

                

Anadolu’da yazmacılığın merkezi konumunda olan Tokat’ta üretilen yazmalardaki renk uyumu gerçekten mükemmeldir. Tokat yazmalarında çoğunlukla kırmızının koyu tonları, bordo, patlıcan moru gibi koyu renkler hakimdir. Tokat yazmaları çok renklidir. Sağlam bir renk armonisi vardır. Tokat’ta bugün çok değişik yazma deseni basılmaktadır. Tokat’a özgü desenlerin yanı sıra değişik yörelere ait motiflerle de çalışılmaktadır. Tokat’a özgü yazma desenleri şunlardır.

  1. Tokat içi dolusu
  2. Tokat beşlisi
  3. Tokat üzümlüsü
  4. Tokat elmalısı
  5. Tokat yarım elmalısı
  6. Tokat kirazlısı
  7. Tokat içi boş (Kayseri kenar)
  8. Purket (plaka)
  9. Kaşık sapı
  10. Kaynana yumruğu
  11. Asma yaprağı
  12. Ev işi yazma
  13. Trabzon kenar

40 yıl öncesine kadar beş büyük handa; 1. Horozlu Hanı, 2.Hacı Musaoğlu Hanı, 3.Askerler Hanı, 4.Beypazarı Hanı, 5. Gazioğlu Hanında yürütülen yazmacılık bugün yalnızca bir handa (Gazioğlu Hanında) yapılmaktadır. İki asır kadar önce bir kervansaray olarak yapılan Gazioğlu Hanı, ortasında kuyusu olan büyük dikdörtgen biçimli avlusu ve üst kattaki sıra sıra odaları ile eski zamanlarınkinden farklı değildir bugün... Atölyelerde renk renk tülbentler değişik kalıplarla basılırken, biriken yazmalar tavandaki cereklere asılır. Yazmalar, avludaki havuzlarda ve üst kattan avluya uzanan cereklerde bir renk cümbüşü gibi uzanır. Halen Yazmacılar Hanında da yazmacılığa devam eden yazmacılar mevcut olup, büyük bir çoğunluğu Tokat sanayi sitesinin yanında yeni yapılan Yazmacılar Sitesinde faaliyetlerini sürdürmektedirler.

Yazma artık; elbise, etek, bluz, fular, sabahlık, gecelik, tayyör gibi çeşitleriyle hanımların gardıroplarına da girmiştir. Bugün yazmaların çeşitli özelliklere sahip motifleri, günün anlayışına uygun olarak çeşitli yerlerde kullanılmaktadır. Modacılarımızın ve bazı şehirlerde kurulu özel atölyelerin yazma motifleriyle yarattıkları giysiler iç ve dış piyasada çok tutulmakta, bu da yazma sanatının önemini ifade etmektedir.

YAZMA

Bu yazma anamdan kalmış kızım
Babam almış Tokat’tan
İlk aylarda evliliğin.
Seferberlik kopunca giyim kuşam kimin aklında
Basılı kalmış sandıkta kurtuluşa kadar
Sonra oyalar işlemiş kenarına
Yurdumun güzelliklerini iğnenin ucuna dökmüş
Alın terini koymuş babamın
Anılarını koymuş acı tatlı
Yedi çocuk
Yedi umut olmuş ipliklerin ucunda
Tarih olmuş allı yazma
Bu yazma seferberlikten kalma kızım
Bir ucu kara günlerinde gömülü kalmış yurdumun
Öte ucu aydınlık
Emin ol
Senin elinde daha güzel
Daha anlamlı
Bu güzel gününde Cumhuriyet’in.

EL DOKUMACILIĞI

El sanatları insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ortaya çıkmış, yaşayış özellikleri ve iklim şartlarına göre gelişmeler göstererek kültürümüzün özelliklerini yansıtmaktadır

Halen ilimizde özellikle Başçiftlik ve Almus-Muhat beldesinde halı dokumacılığı, Merkez-Günevi köyünde el dokuması (peşkir, çarşaf, elbiselik kumaş), kırsal kesimdeki köylerimizde kilim, cecim, sumak, hasır dokumacılığının yanı sıra özellikle Kızık köyünde dokunan Kızık kilimleri, Reşadiye yöremizde alaca çorap örücülüğü, heybe dokumacılığı ve Nebi köyündeki folklorik giysiler yöremize güzel bir zenginlik kaynağı oluşturmaktadır.

BAKIRCILIK

Tokat’ta bakır işleme sanatı Osmanlı Dönemi’nde bir hayli gelişmiş olup, bu konuda adından söz ettiren önemli merkezlerden biri olmuştur. Ergani’den getirilen ham bakırlar, şimdiki yetiştirme yurdu’nun bulunduğu alandaki < Kalhane> de işlenmekte, Sulusokaktaki esnafın marifetli ellerinde herbiri birer sanat eseri olarak vücut bulmaktadır.

Bakırcılık sanatı son zamanlarda önemini kaybetmesine rağmen ilimizde işlenen bakırın kalitesi ve şekil bakımından estetik ve zengin çeşitliliği nedeniyle Anadolu şehirleri içerisinde ayrıcalıklı yeri vardır.

Halen ilimizde dövme tekniği ile yapılmakta olan mutfak eşyası ve hediyelik eşya (leğen, ibrik, kazan, tava, tas, sini, vb.) olarak üretilmektedir. Ancak, geçmişteki kullanım yoğunluğunun yerini plastik, alüminyum ve çelik malzemeye bırakmıştır.

 

 

 
 
  Bugün 12 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı! www.danismentim.tr.gg www.naazimca.tr.gg
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol